Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek Pehlivan, ciltte erken yaşlanmaya karşı alınabilecek önlemleri anlattı
Güneş ışınlarının içerdiği Ultraviyole A ve B radyasyonu nedeniyle cilt sağlığı üzerinde zararlı etkiler gösterdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Pehlivan, söz konusu ışınların, cildimizdeki hücre çekirdeğinde değişime neden olarak, kollajen ve elastik yapıların bozulmasında rol oynadığını açıkladı.
Yrd. Doç. Dr. Jale Pehlivan, bu durumun ciltteki yaşlanma sürecini hızlandırdığını, deride incelme, elastikiyet kaybı, kırışıklık oluşumu ve lekelenmeye yol atığını ifade ederek, "Güneş ışınlarının uzun vadede görülen zararlı etkisi ise, cilt kanseri oluşumunu tetikleyebilmesidir. Bu olumsuz etkilerden cildi korumak için her zaman tavsiye edildiği gibi güneşin tepede olduğu öğlen saatlerinde dışarıda durmaktan kaçının. Dışarıda bulunmak durumundaysak şapka ve güneş gözlüğü gibi koruyucu tedbirler almak gerekir. Dışarı çıkmadan 30 dakika önce korucuyu faktör güneş koruyucu krem kullanmak önemlidir. Koruyucu kremler güneşin zararlı etkilerinden maksimumum 4 saat kaçınabilmemizi sağlar 4 saatte bir kremlerin yenilenmesi gereklidir" diye konuştu.
CİLDİNİZİ MUTLAKA NEMLENDİRİN
Hava sıcaklıklarındaki değişimlerin ciltte kuruma etkisi yaptığını kaydeden Yrd. Doç.Dr. Pehlivan, özellikle mevsim geçişlerinde düzenli olarak nemlendirici krem kullanılması gerektiği uyarısında bulundu. Yrd. Doç. Dr. Pehlivan, cildin temel ve sinsi düşmanlarından birinin de stres olduğunu hatırlatarak, stresin vücutta bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek bir çok hastalığa karşı vücudu savunmasız bıraktığını kaydetti.
STRES CİLDİN DE DÜŞMANI
Stresin cilt hastalıklarını doğrudan ortaya çıkarabileceği gibi bazı cilt hastalıklarının şiddetinde de artışa yol açabildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Pehlivan "Sedef hastalığı, kurdeşen, egzama ve saçkıran stresin etkilediği cilt hastalıkları arasındadır. Uykusuzluk, gözlerde şişmeye, kızarmaya, gözaltlarında koyu halkalar oluşmasına yol açar. Ayrıca cildin daha soluk renkte görünmesine ve yaşlanma belirtilerinin daha hızlı ortaya çıkmasına neden olur. Sigaradaki nikotin, duman ve zift cildin hava almasını engeller, ciltte solukluk ve kuruma meydana gelir. Ayrıca sigara ciltteki kollajen seviyesini azaltarak erken yaşlanma belirtilerinin görülmesine neden olur. Cildin oksijen ihtiyacını sağlayan kılcal damarlar sigara dumanına maruz kaldığında daralır ve cilt oksijenasyonu azalır, bu durum kırışıklıkların belirginleşmesinde önem arz eder. Sigaranın ciltte oluşturduğu toksin içeren zehirli maddelerle savaşabilmek için her gün C vitamini kullanmak faydalıdır" dedi.
CİLDE UYGUN TEMİZLEYİCİ
Yrd. Doç. Dr. Jale Pehlivan, toz ve çevre kirliliği gibi dış faktörler sonucu cildin gözeneklerinin tıkandığını, bu yüzden de ciltte siyah nokta ve sivilceler meydana geldiğini belirterek, cilt tipine uygun temizleyici kullanmanın önemine değindi.
SİVİLCE VE SİYAH NOKTALARA DİKKAT
Cilt kuruluğunun herkeste görülebileceğini işaret eden Yrd. Doç. Dr. Pehlivan, "Cilt kuruluğu özellikle diyabet hastalığında sıklıkla izlenir. Bunun nedeni diyabet hastalarında kandaki yüksek şeker düzeyini düşürmek içi, idrar yoluyla vücudun fazla şekeri su ile birlikte atmasıdır. Bu durum böbreklerden fazla su kaybına neden olarak cildin kurumasına yol açar. Guatr hastalığı genel sağlığımızı etkileyebileceği gibi cildi, sarı ve tırnakları da etkiler.
Ciltte kuruma, tırnaklarda kırılma ve saçta dökülme görülmesi guatr hastalığının habercisi olabilmektedir. Bu belirtilerin uzun süre eşlik ettiği hastalarda diyabet ve troid yönünden kan tetkik kontrollerinin yapılması yerinde olacaktır. Doğal yaşlanma sürecinden cildimiz de etkilenmektedir. Deride incelme, kuruluk, kabalaşma, kırışıklık, elastikiyetin azalması sonucu gevşeme ve sarkma ayrıca uzun dönemli güneşe maruz kalma sonucu kahverengi güneş lekeleri, yaşlandıkça ciltte görülen değişikliklerdir" ifadelerini kullandı.
DÜZENLİ UYKU, DÜZENLİ BESLENME
Yrd. Doç. Dr. Pehlivan, düzensiz uyku gibi düzensiz beslenmenin de cilt sağlığını olumsuz etkilediğini belirterek şu bilgileri verdi: "Kızartılmış gıdalar vücuttan oldukça zor atılabilen oksitlenmiş yağ içerirler. Atılamayan yağ, kan damarlarında birikerek cildimize yeterince oksijen ulaşmasına engel olur. Oksijen miktarının düşmesi ise kollajen ve elastin yapılarını azaltarak cildin esnekliğini kaybetmesine neden olur. Alkol, cildin kuru ve mat görünmesine neden olur. Şeker ciltteki kollajen maddesinin azalmasına neden olarak kırışıklıkların artmasında rol oynar. Dolayısıyla cildimizin hem taze ve din, hem de genç görünmesi için belirtilen noktalara dikkat edilmelidir. Yaşanabilecek sorunlarda mutlaka uzman bir doktor desteği alınması gerekir."
İHA