Erken çocukluk döneminde uzun süreli kapalı ayakkabı giyilmesi arkın normal gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir
Düztabanlık yere temas eden ayak taban yüzeyinin normal bir ayağa oranla daha fazla olması durumuna deniliyor. Çocukluk çağının en sık görülen ayak deformitesi olan düztabanlık konusunda bilgi veren Acıbadem Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nural Aydın, çocuklarda düztabanlığın çoğunlukla anne-baba tarafından saptandığını ve endişeye yol açtığını vurgulayarak, “Erkek çocuklarda kızlara oranla daha fazla görülmektedir. Obez çocuklarda da sıklığında artış görülmektedir. Düztabanlık yaşamın ilk üç yılında normal bir bulgudur ve ayak tabanındaki cilt altı yağ dokusunun fazlalığına bağlıdır. Çocuk büyüdükçe yaşamın ilk 10 yılı süresince bu yağ atrofiye olur ve ayağın şekli belirginleşmeye başlar. Erken çocukluk döneminde uzun süreli kapalı ayakkabı giyilmesi arkın normal gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir” dedi.
Düztabanlığın esnek ve rijit olmak üzere iki gruba ayrıldığına dikkat çeken Dr. Aydın şunları dedi:
“Gerçek yani rijit düztabanlık ayakta hiç ark olmaması durumudur ki bu çok nadir görülen ve ağrılı bir durumdur. Ciddi yürüme sorunlarına yol açabilir. Öyküde parmak ucu yürümenin olup olmadığı (aşil tendon gerginliğini gösterir), ailede aşırı esneklik öyküsü ve çocukta bacak ağrısı, çabuk yorulma ya da çabuk ayakkabı yıpratma durumu sorgulanır. Tanıda klasik olarak kullanılan ‘ayak izi’ testi evde de yapılabilen basit bir testtir. Kişinin ayaklarını ıslattıktan sonra ince bir karton mukavva veya düz beton üzerinde tüm vücut ağırlığını verecek şekilde ayakta durması istenir. Bu ayak izi tabandaki yük dağılımını gösterir. Ayak normalse iç taraftaki ark iz bırakmaz. Düztabanlı bir ayakta ayak tabanının tamamına yakın izi görünür. Fizik muayenede önemli olan rijit/esnek düztabanlık ayırımını yapmaktır. Bunun için hasta sırtı dönükken parmak ucuna yükseldiğinde arkın oluştuğu izleniyorsa esnek düztaban olduğu söylenebilir. Gerçek düztabanlıkta bu düzelme olmaz. Fizik muayenedeki bir diğer hususta aşil tendon değerlendirmesidir. Hastada aşil tendon kısalığı varsa topuk yürüyüşü yapmakta zorlanacaktır. Ayrıca radyolojik olarak ayakta basarak çekilen ön-arka ve yan ayak filmlerle rijit deformitelere yol açabilecek hastalıklar dışlanabilmektedir.”
Tedavide öncelikli aile eğitimi, konu hakkında detaylı bilgilendirme ve düzenli takibin önemli olduğunu kaydeden Dr. Aydın, “Çocukta aşil tendon kısalığı veya gerginliği varsa buna yönelik germe egzersizleri ile durum kontrol altına alınabilir. Bacak ağrısı veya çabuk yorulma gibi tipik belirtiler olduğu durumlarda arkı yükseltmek amacıyla düzeltici ayakkabılar, ark destekleri ve topuk kamaları doktor tarafından uygun görüldüğü takdirde verilebilir. Bu hastaların çoğu, kendiliğinden tabanlık desteği olan koşu ayakkabılarından yarar görecek ve sosyal nedenlerle bu ayakkabıları diğer ortezlere yeğleyecektir. Çok nadiren de olsa uygun ark destekleri ve ortezlerin kullanılmasına ve egzersizlere karşın günlük yaşamı aksatacak derecede şiddetli ağrıları ve ayak tabanında nasırlaşması olan hastalarda cerrahi tedavi planlanabilir” diye konuştu.
İHA