Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Duygu Yazgan Aksoy, gebelik diyabetine ilişkin önemli bilgiler paylaştı
İç Hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Duygu Yazgan Aksoy, gebelik diyabeti hakkında anne adayları tarafından merak edilen soruları yanıtladı
Daha önce şeker hastalığı olmayan kadınlarda ilk kez gebelikle birlikte ortaya çıkan glukoz metabolizması bozukluğuna gestasyonel diyabet (gebelik şekeri) adı verildiğini kaydeden Aksay, "Gebeliğin doğal süreci içinde özellikle plasentadan salgılanan hormonlara bağlı olarak kan şekeri yükselme eğilimindedir. Gebeliğin 24. haftasından sonra belirgin hale gelen bu durum bazı gebelerde ölçümlerin normal sınırların üzerine çıkmasına sebep olabilir. Tüm gebelerin yaklaşık yüzde 5-10 kadarını etkilediği tahmin edilmektedir. Ancak sıklığı giderek artmaktadır" dedi.
GEBELİK ŞEKERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Gebelik şekerinin herhangi bir belirtisi olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Aksoy, "İleri yaş (35 yaş ve üzeri), gebelik öncesi kilosu normalden fazla, gebelik esnasında fazla kilo almış, iri doğum, ölü doğum, anomalili bebek öyküsü olan, daha önceki gebeliklerinde gebelik diyabeti tanısı almış, ailesinde diyabet öyküsü olan gebeler gebelik şekeri açısından daha fazla risk taşımaktadırlar" diye konuştu.
GEBELİK ŞEKERİ TANISI NASIL KONULUR?
Doç. Dr. Aksoy, sözlerine şöyle devam etti: "Gebelik şekeri açısından risk altındaki gebelerde ilk doktor kontrolünde açlık kan şekeri (açlık plazma glukozu-APG) ölçümü yapılmalı, eğer bu değer 126 mg/dl veya üzerinde bulunursa HbA1c bakılmalı, yüksekse gebelik öncesi diyabet kabul edilip tedavi edilmelidir. Eğer APG 126 mg/dl'den düşükse standart 75 gram glukozla şeker yüklemesi yapılıp değerlendirilmelidir. Gebelik şekerine bağlı olarak bebeğin normalden daha büyük olmasıyla ortaya çıkacak riskleri azaltmak (zor doğum, sezaryen doğum, bebeğin kan şekerinin düşmesi), anne adayının sağlığını korumak ve ilerideki diyabet riski olan bireyleri izleyebilmek için tüm anne adaylarında gebelik diyabeti açısından tarama testi yapılmalıdır."
Gebeliğin 24-28. haftaları arasında günün herhangi bir saatinde açlık gerekmeksizin 50 gram glukoz içirilerek tarama testi yapılabileceğini ifade eden Aksoy, "1. saatte ölçülen tokluk kan şekeri (tokluk plasma glukozu-TPG) 180mg/dl ve üzerindeyse gestasyonel diyabet kabul edilmelidir. 140 mg/dl'nin altı değerler normal kabul edilir. Tarama testi sonucunda 1. saat TPG 140-180 mg/dl arasında çıkan gebelerde Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği 75 gram glukozla 2 saatlik tarama testini önermektedir. Test sonucunda herhangi iki değer APG 95 mg/dl ve üzeri, 1. saat TPG 180 mg/dl ve üzeri, 2. saat TPG 155 mg/dl üzerinde ise gestasyonel diyabet kabul edilmeli ve tedaviye başlanmalıdır. Tek değer yüksekliği de yakın takip edilmelidir. Bazı merkezlerde tek basamaklı 75 gram glukoz ile tarama yapılmaktadır" diye konuştu.
"BU TESTLERİN ANNE YA DA BEBEĞE HERHANGİ BİR ZARARI YOKTUR"
Şeker yükleme testinin zararlı olmadığını vurgulayan Aksoy, şunları kaydetti: "Oral glukoz tolerans testi sırasında bulantı, kusma gibi yakınmalar olabilir ancak bu testlerin anne ya da bebeğe herhangi bir zararı yoktur. Bilakis bu testlerin yapılmaması sonucunda gözden kaçabilecek bir gebelik şekeri hiç istenmeyen sonuçlar doğurabilir."
'Gebelik şekeri' tedavisi hakkında bilgi veren Aksoy, şöyle devam etti: "Gebelik şekeri diyetisyen, endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı ve kadın doğum uzmanının birlikte takip edecekleri bir durumdur. Bebeğin büyüme ve gelişimine yetecek uygun kilo alımı ve uygun şeker düzeyi sağlayacak bir diyet programına başlanmalıdır. APG değerleri 60-95 mg/dl arasında, 1. saat TPG 140 mg/dl'nin, 2. saat TPG 120 mg/dl'nin altında tutulmalıdır.
Gebeye evde parmak ucundan kan şekeri ölçümü öğretilmeli, eğer kan şekerleri hedef değerlerin üzerinde seyrederse vakit kaybetmeden insulin tedavisine başlanmalıdır. Ağızdan verilen ilaçlarla çalışmalar olmakla beraber gebelik şekerinin güvenilir ve etkin tedavisi insülindir. Gestasyonel diyabeti olan bireyler Tip 2 DM açısından olmayanlara göre daha fazla risk altındadırlar. Gebeliğin bitiminden 6-12 hafta sonra yeniden değerlendirilmeli, gebe olmayan bireyler gibi taranmalı, sonuçlar normalse tarama testleri 3 yılda bir tekrarlanmalıdır."
İHA