Türk Karaciğer Vakfı Başkanı, Şişli Memorial Hastanesi Gastroenteroloji ve Hepatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, Dünya Hepatit Günü’nde insanları tehdit eden hepatit virüsünün türleri ve virüsten koruma yöntemlerini anlattı.
Hepatit virüsünün 5 çeşit olduğuna değinen Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, ‘’Hepatit A, B, C, D ve E virüsleri, bunlar birbirinden daha kötü veya daha iyi diye bir şey yok. Keşfedilme sıralarına göre alfabetik harflerle isimlendirilmiş virüsler. Virüslerden hepatit B ve hepatit C virüsü daha önemli çünkü kronikleşip yani uzun süre hastalık yapıp karaciğer sirozu ve kansere sebep olabiliyorlar. Dünyada her yıl 1.5 milyon kişi hepatit B ve hepatit C’nin sebep olduğu siroz ve kanserden yaşamını yitiriyor’’ diye konuştu.
“AMAÇ SAĞLIK KONULARINDA İNSANLARI BİLİNÇLENDİRMEK”
Dünya Sağlık Örgütü, küresel sağlık sorunu olan belli hastalıkları günler düzenleyip etkinliklerle değerlendirildiğini belirten Çakaloğlu, “ Bu etkinliğin amacı bu sağlık konuları hakkında insanları uyarmak, bilgilendirmek, farkındalık oluşturmak ve sorunun çözümüne katkıda bulunmak. Bugüne kadar hepatit virüsü haricinde Tüberküloz, Sıtma ve Aids hastalığı için bu yapıldı. Hepatit virüsü de 4. Küresel sağlık sorunu olarak bu kapsamda her yıl 28 Temmuz’da ‘ Dünya Hepatit Günü’ olarak ele alınıyor. En önemli halk sağlığı sorunu hepatit B'yi keşfeden ve hepatit B’ye karşı aşının gelişmesini sağlayan Bilim Adamı Baruch Samuel Blumberg 28 Temmuz 1925 doğumlu olduğu için onun doğum gününe ithafen her yıl 28 Temmuz günü ‘Dünya Hepatit Günü’ olarak bu hastalığa dikkat çekiliyor” dedi.
‘’ANNEDEN ÇOCUĞA BULAŞABİLİR’’
Check- Up sağlık taramalarında hastaları daha erken tanıyabilmek ve gerekli tedaviyi yapabilmek için mutlaka hepatit B ve hepatit C testlerinin yer alması gerektiğini vurgulayan Çekaloğlu, “ Anneden çocuğa bulaşma hepatit B'de biraz daha belirgin. Şuan ülkemizde hamile bir kadın, sağlık kuruluşuna başvurmuşsa mutlaka hepatit testleri yapılıyor. Bu testler sonucunda eğer annede hepatit B veya hepatit C varlığı saptanmışsa buna göre önlem alınabiliyor” şeklinde ifadeler kullandı.
‘’TÜRKİYE’ DE YENİ DOĞAN BÜTÜN BEBEKLER, İLKOKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLAR VE RİSK GRUBUNDAKİLER AŞILANIYOR’’
Yapılan analizlere göre dünyada 4 yüz milyon hepatit B taşıyıcısı ve 175 milyon civarında da hepatit C ile enfekte insan olduğunu vurgulayan Çakaloğlu, ‘’Hepatit B’ nin aşısı var, bu çok önemli bir şey. Türkiye’ de yeni doğan bütün bebekler, ilkokul çağındaki çocuklar ve risk grubundakiler aşılanıyor, bundan dolayı bulaşma büyük oranda önlenebiliyor. Hepatit C ise zor bulaşan bir mikrop eğer tıbbi girişimlerde ve risk gruplarında gerekli önlemler alınırsa onu da önlemek mümkün. Risk altında olan meslek grupları ise, öncelikle sağlık personelleri, hayat kadınları, riskli cinsel ilişkileri olan gruplar, toplu yaşanılan yerler örneğin cezaevleridir” diye konuştu.
‘’TÜRKİYE HEPATİT KONUSUNDA ÇOK İLERLEMİŞ BİR ÜLKE’’
Çakaloğlu, ‘’Aslında Türkiye hepatit konusunda çok ilerlemiş bir ülke. Sosyal Güvenlik sistemi de bu konuda çok iyi çalışıyor, aşılama yaygın bir şekilde yapılıyor. Ama tanı koyma eksikliğimiz var, onun için hepatit testlerini daha sık yapmamız ve daha çok hastaya tanı koymamız ve tedavi etmemiz gerekiyor. Hepatit B, tedavisi açısından Sosyal Güvenlik Sistemi kapsamı içine alınmıştır ve her hastaya verilmektedir. Hepatit C ile ilgili son 5 yılda çok yeni ve çok etkili ilaçlar var, bunlar maalesef biraz pahalı ilaçlar. Sosyal Güvenlik Sistemimiz bu ilaçlar konusunda direnç gösteriyor, biran önce bu ilaçlara gerçekten ihtiyacı olan hastalar için Sosyal Güvenlik Sisteminin gerekli kararı alıp bunları geri ödeme kapsamına almasını bekliyoruz’’ dedi.