Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan Bozcuk: 'Kansere yakalanmak her zaman ölüm anlamına gelmiyor. Birçok kanser erken veya orta devresinde şifa bulabilir' dedi.
Türkiye’de en sık karşılaşılan kanser türlerinin erkeklerde akciğer, kadınlarda meme kanseri olduğunu belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Medical Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan Bozcuk, Türkiye’nin sigara içme alışkanlığı artan bir ülke olması nedeniyle akciğer kanserinin arttığını belirtti. Bozcuk, "Kansere yakalanmak her zaman ölüm anlamına gelmiyor. Birçok kanser erken veya orta devresinde şifa bulabilir" dedi.
Kanser oluşumlarının tümü sigarayla alakalı olmadığını ancak sigarayla alakalı kanserlerin artışta olduğunu belirten Prof. Dr. Hakan Bozcuk, kansere yakalanmanın her zaman ölüm anlamına gelmediğinin de altını çizdi. Prof. Dr. Bozcuk, "Birçok kanser erken veya orta devresinde şifa bulabilir. Dünyada hastaların üçte birine erken evrede, üçte birine orta evrede, üçte birine geç evrede teşhis konurken, bizde orta ve geç evrede teşhis konmasının özellikle geç evrede biraz daha yoğun olduğunu görüyoruz" dedi.
TANIDA GECİKME
Tanıda gecikme yaşandığını vurgulayan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Medical Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan Bozcuk, "Çünkü hasta kronik sigara içicisi olduğu için, ‘Zaten öksürüyorum’ diyerek önemsemeyebilir. Şahsi düşüncem hastalarımızın doktora gitmesinde gecikme var" dedi.
AİLE ÖYKÜSÜ ÖNEMLİ
Kadınların 40’lı yaşlardan sonra her yıl mamografi çektirmesi gerektiğini ve rahim ağzı kanserleri için de en fazla 3 yılda 1 smear alınmasının önerildiğini söyleyen Prof. Dr. Bozcuk, şunları kaydetti:
"Erkekler için eğer yoğun sigara içicisiyse düşük radyasyonla özellikli bir takım tomografik taramalar yaptırabilir. Kolon kanseri için 50 yaşından sonra 10 yılda 1 kolonoskopi yapılabilir. Bir önemli nokta da aile öyküsüdür. Ailede birinci derecede yakında meme kanseri ya da kolon kanseri olması kanser riskini iki kat artırıyor."
KANSER, AİLENİN HASTALIĞI
Kanser hastalığında moral ve desteğin her şeyden önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Bozcuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İyi bir dinleyici olabilmek, hastaların duygularına önem vermek, onun yanında olduğunu hissettirmek önemlidir. Kanser, maalesef ailenin hastalığıdır. En sevdiklerimizin duygularına, acılarına duyarsız kalmamız mümkün değildir. O yüzden psikolojik, finansal, fiziksel sıkıntıları aile bir bütün olarak ve beraber algılar. Aile kavramının güçlü olduğu kültürümüzde, bu ülkemiz için daha da önemlidir" ifadelerini kullandı.
COĞRAFİ OLARAK GÖRÜLME TÜRLERİ
Son 50 yılda kanser hastalıklarının sayısında belirgin bir artış yaşandığına vurgu yapan Prof. Dr. Bozcuk, "Yaşam uzadıkça kronik hastalıklar da artıyor. Daha uzun yaşatıyoruz ama kaliteli yaşatıyor muyuz? Kaliteyi bozan faktörlerden biri kanser. Kanserin coğrafi olarak görülme türleri de farklı. Örneğin, sindirim sistemi kanserleri arasında kolon kanserini Avrupa’da ve Amerika’da ilk sırada görüyoruz. Ama durum Türkiye’de farklı. Mide kanseri, yemek borusu kanserinin, kolon kanserinin çok önüne geçtiğini görüyoruz" diye konuştu.
İHA