Yazın keyfinizi kaçırabilecek sinsi bir hastalık böbrek taşı! Aniden başlayan bir yan ağrısına, bulantı, kusma ve idrarda kanama eşlik ediyor.
Kapısını çaldığı kişi acil servisin yolunu tutuyor. Bir anlamda doğum sancısına eşit şiddetteki dayanılmaz ağrısı ile kişinin hayatını kabusa çeviriyor. Ülkemizde her yıl erkeklerin yüzde 12’sinin, kadınların da yüzde 6’sının böbreğinde taş oluşuyor. Böbrek taşıriski sıcak iklimlerde ve yaz mevsiminde ise daha da artıyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Fatih Çanaklı, bir kez taş düşüren kişide aynı sorunun yüzde 50 olasılıkla tekrar edeceğini ve yeni taşlar oluşacağını belirtirken, “Elimizde gelişmiş tanı ve tedavi araçları olmasına rağmen, hekim olarak asıl sorumluluk ve önerimiz böbrek taşı oluşumunu önlemeye çalışmaktır” diyor. Çocuklarda ve yetişkinlerde dikkat edilecek bazı kurallar ile böbrek taşının önüne geçilebileceğini belirten Op. Dr. Çanaklı, o kuralları şöyle açıklıyor:
Sıvı alımı: Taş hastalığı öyküsü olanların özellikle terleme yoluyla vücuttan sıvı kaybının arttığı durumlarda, bol idrar üretebilecek kadar yeterli sıvıyı almaları gerekiyor. Yeterli sıvı alınamadığında vücudumuz, maddelerden zengin, suyu azaltılmış konsantre bir idrar üretiyor. Günde toplam 3 litre sıvı alınmalı ve bunun yarısı (10 bardak) içme suyundan gelmeli. Kişi idrarının rengini görerek, sıvı alımının yeterliliğini anlayabilir. Su gibi veya açık sarı renkte idrar üretilmesi de yeterli sıvı alındığına işaret ediyor.
Tuz tüketimi: Taşların büyük çoğunluğu kalsiyum içerikli. Tuz (sodyum) alımı arttığında, böbrekler idrara daha fazla kalsiyum atıyor ve kolaylıkla taş oluşuyor. Yemeklere tuz eklemek, tuzlu kuruyemişler, salamura yiyecekler, fast food (pizza, hamburger), maden suyu ve soda tüketimi riski artırıyor. İşlenmiş peynir ve et gibi besinler de yüksek sodyum içeriyor. Yapılan bilimsel araştırmalar, düzenli fast food tüketen çocuklarda taş hastalığı sıklığının arttığını ortaya koyuyor. Yemekleri tuzsuz pişirmek ve lezzet için baharatlar, bitkiler ve sirke çeşitleri eklemek faydalı.
Et, balık, tavuk: Hayvansal proteinlerden zengin beslenmek taş oluşumu için risk faktörleri. Oksalat ve kalsiyumdan zengin oluyorlar. İşlenmiş etler ciddi miktarda tuz içerdiğinden özellikle ürik asit taşları oluşumunda önemli rol oynuyor. Gazlı içecekler ise idrarın asitliğini artırarak bu sürece katkı yaptıklarından, özellikle de taş üretenler için uygun değil. Et yasak değil ancak aşırı tüketiminden kaçınmak gerekiyor.
Süt ve mandıra ürünleri: Süt ve mandıra ürünleri yasak olmasa da, kalsiyum deposu olduklarından abartılı tüketimden kaçınmalı. Özellikle kadınların menopozda gelişebilecek kemik erimesi (osteoporoz) riskini azaltma çabasıyla, her gün bir kâse yoğurt veya bir bardak süt tüketmeleri önemli. Böbrek taşı hastalarının ise süt ürünlerini aşırı tüketmemeleri gerekiyor. Yine son yıllarda büyük ilgi gören D ve C vitaminlerini de yüksek dozlarda ve uzun süreli almak taş oluşumuna neden oluyor!
Oksalattan zengin besinler: En sık görülen taş cinsi kalsiyum oksalat taşı. Oksalattan zengin besinlerin diyetten azaltılması ve bu ürünlerin abartılı tüketilmemesi gerekiyor. Oksalat zengini besinler listesinde çay, çilek, çikolata, ıspanak ve pırasa gibi sebzeler, fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler, kola ve kakao başı çekiyor. Taşı erittiğine inanılan maydanoz ve kireboru (cranberry) da listede yer alıyor. “Ne yiyeceğiz?”in cevabı ise ölçülü tüketmek ve yeterli sıvıyla desteklemek.
Limon ve Portakal: Peki taş oluşumunu önleyen, idrarın asitliğini gideren bir madde yok mu? Op. Dr. Fatih Çanaklı “Şanslıyız ki var ve adı SİTRAT” diyor. Limon ve portakal ailesinin adını bu maddeden aldığını belirten Op. Dr. Fatih Çanaklı “Bu maddeyi potasyum sitrat şeklinde ilaç olarak verebiliriz veya siz kışları çaya, çorbaya limon ekleyip, yazlarıysa limonatanın vereceği sitrat, sıvı ve serinliğe müptela olabilirsiniz” diyor.
Böbrek taşına karşı bu önerilerin hayata geçirilmesi durumunda taş gelişimi riskinin azalacağını ve pek çok kişinin şiddetli ağrı, acil servis hatta ameliyattan kurtulacağını belirten Op. Dr. Fatih Çanaklı, taş tanısı konulduğunda mutlaka Üroloji uzmanına muayene olunması gerektiğini söylüyor. Böbrekten sonra gelen idrar yolunu tam tıkayan bir taşın aylar içerisinde böbreği yok edebildiğini, bu nedenle ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Fatih Çanaklı “Taşın yeri, boyutu, eşlik eden enfeksiyon olup olmaması gibi özellikleri dikkate alarak ilaç tedavisi, taş kırma veya lazer kullanılan kapalı ameliyat seçeneklerinden birisi seçilecek, ağrınız dindirilmeye çalışılacaktır. Unutmayın bir defa taş düşürdüyseniz, yine düşürebilirsiniz. Böbrek taşı hastalığının tekrar edişini vurgulamak için, bilge bir Karadeniz köylüsünün yağmurla ilgili tahminiyle bitirelim: Bulut varsa yağıyordur, yoksa yağacaktır” diyor.