Diyetisyen Ezgi Topyıldız, diyet yaparken en çok karşılaşılan sorunun metabolizmanı yavaşlaması olduğunu belirterek, metabolizmayı hızlandıran besinler konusunda bilgilendirdi.
“Metabolizma; canlıda yaşamın sürdürülmesi sırasında gerçekleşen tüm kimyasal tepkimelerdir” diyen Diyetisyen Ezgi Topyıldız, “Her organizma; büyüme, gelişme, ısı, hareket, üreme gibi yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için dış çevreden bazı maddeler ve enerji almak zorundadırlar. Bu maddeler ve enerji, yaşamsal faaliyetlerin sürdürülebilmesi için gereken organik moleküllerin sentezlenmesinde kullanılacaktır. Dış çevreden alınan maddeler ya önce parçalanarak yıkıma uğratılacak ya da yıkıma gerek kalmadan gerekli moleküllerin sentezlenmesinde kullanılacaktır. Bazal Metabolizma: Bazal metabolizma vücudun istirahat halinde iken ne kadar enerji yaktığıdır. Bu total, vücudun yaklaşık olarak metabolizma hızının yüzde 60’ına denk gelmektedir. Yani bu demektir ki normal şartlarda vücudumuz günlük ihtiyaçlarımızı karşılayabilmektedir. Metabolizma hızını yaş, cinsiyet, genetik yapı, hastalıklar, günlük tüketilen karbonhidrat miktarı, hava sıcaklığı etkiler” dedi.
METABOLİZMAYI HIZLANDIRAN BESİNLER
Diyetisyen Ezgi Topyıldız, metabolizmayı hızlandıran besinleri şöyle sıraladı;
Acı Biber: Acı bibere “yakıcı” özelliğini veren “capsaicin” içeren yiyecekler metabolizmayı hızlandıran besinler arasında ilk sırada gelmektedir. Acı biber, yendikten sonra 3 saat boyunca metabolizma hızını 1.2-2 katına kadar yükseltebilir. Yemeklerinizde pul biber, acı toz biber, sivri biber kullanarak gün boyu yaktığınız kalori miktarını arttırmanız mümkün. Acı biberin bir diğer avantajı da iştahı azaltarak tokluk hissini uzatmasıdır. Acı biber dışında kekik, kişniş ve tarçında bir miktar capcaicin içermektedir.
Zencefil: Zencefil sindirime yardımcı olurken vücut sıcaklığını yükseltir ve yemeklerden sonra metabolizma hızını yaklaşık yüzde 20 oranından arttırır.
Yeşil Çay: Kafein içeren yeşil çay, aynı zamanda vücut sıcaklığını yükselterek metabolizmayı hızlandıran “fenol” adında bileşikler içermektedir. Taze yeşil çay demleyerek sıcak veya soğuk olarak içebilirsiniz. Kafein içeren kahve, oolong çayı ve normal çay gibi diğer içecekler de metabolizmayı hızlandırmak için önerilen içecekler arasındadır.
Protein: Protein, karbonhidrata göre daha uzun sürede sindirildiği için protein bakımından zengin bir yemekten sonra sindirim sistemi daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar ve yakılan kalori miktarı artar. Balık, tavuk, hindi gibi kırmızı ete göre daha az yağ içeren protein kaynaklarını daha sık tüketebilirsiniz.
Lifli Yiyecekler: Besinlerin sindirilmeyen kısmı olan lif (posa), sindirim sırasında vücudun kullandığı enerjiyi arttırarak metabolizmanın daha hızlı çalışmasını sağlar. Ayrıca suda çözünen ve çözünmeyen besin lifleri genel olarak sindirime yardımcı olur, kabızlık ve ishal gibi sindirime bağlı sorunları önler. Lif bakımından zengin besinler arasında brokoli, ıspanak, kale, elma, portakal, greyfurt, lahana, yulaf, kepekli tahıllar, fındık, badem ve kabak çekirdeği sayılabilir.
Tarçın: Tarçının zayıflamaya yardımcı olan iki etkisi vardır. İlki kan şekerini düzenleyerek öğünler arasında yaşanan açlığı bastırır ve yemeklerden sonra daha uzun süre tokluk hissi sağlar. İkincisi ise sindirimi sırasında vücut sıcaklığını yükselterek termik etki yaratır. Bu termik etkiyle birlikte metabolizma hızlanır ve harcanan enerji miktarı artar.
Keten tohumu: Keten tohumu, midede su alarak şişmekte ve tokluk hissi yaratmaktadır. Barsak hareketlerini artırarak dışkılamayı kolaylaştırır. Ayrıca sindirim sistemi üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı metabolizma hızını arttırır. 1 kase yoğurdun içine 1 tatlı kaşığı keten tohumu karıştırarak tüketebilirsiniz. Mutlaka arkasından 2 su bardağı su tüketin.
Ananas: Ananas bromelain denilen sindirim enzimi içerir ve bu enzim proteinlerin sindiriminde etkilidir. Vücutta oluşan yıkım olaylarını çabuklaştırır. Dolayısıyla metabolizma hızlandırıcı etkisi vardır”
Diyetisyen Ezgi Topyıldız, metabolizmayı hızlandırmak için ise şu önerilerde bulundu;
“Daha çok su tüketin.
Sabah kahvaltılarını ve öğle yemeklerini güçlendirin.
Akşam yemeklerinizi erken saate çekin ve hafifletin.
Ara öğünleri kesinlikle ihmal etmeyin.
İşlenmiş gıdalar yerine doğal besinleri tercih edin.
Yiyeceklerinize baharat ilave edin.
Daha çok ve sık hareket edin.
Kendinizi asla aç bırakmayın.
Çiğ sebze tüketmeye özen gösterin.
Kesinlikle öğün atlamayın”
İHA